BİLİM VE YAŞAM
DNA' nın KEŞFİ
Deoksiribonükleik asit veya kısaca Dna tüm organizmalar ve bazi virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan bilgileri içerir. Dna'nın başlıca bilinen rolü bilginin saklanmasıdır. Dna ile ilgili farklı zamanlarda birçok çalışmalar yapılmıştır.bunlardan en önemlisi 1953 yılında Watson ve Crick, Dna molekülünün kendine has özelliklerine sahip bir çift sarmal yapı halinde olduğunu ileri sürdüler.Bu araştırıcıların önerdikleri Dna yapısı o tarihlerde başka araştırıcılar tarafından ortaya konulan Dna'ya ilişkin önemli bulgulara dayanmaktadır.Bu araştırmalar Dna'nın zincirinin düzenli biçimde dönümler yapan bir molekül olduğunu göstermiştir.Watson ve Crick bir Dna molekülünün yapısına ait bir model geliştirdiler,Bu modele göre ,birçok sorunun açıklanması yapılabildiğinden dolayı 1962 yılında bu iki bilim adamına Nobel ödülü verildi.
Dna'nın keşfinde önemli bir rol oynayan Rosalind Franklin de bu dönemde yaşamış bir bilim insanıdır. 1950'lerde James Watson ve Francis Crick Cambridge Üniversitesinde DNA modellemesi yaparak molekülün yapısını açıklamaya çalışıyorlardı .Aynı zamanlarda, Londra King's College'da Rosalind Franklin ve Maurice Wilkins X ışınları ile Dna yapısını fotoğraflamaya çalışıyorlardı. Rosalind, 1951 de çalışmaları üzerine Watson'un da dinleyici olarak katıldığı bir konuşma yaptı ve DNA yapısı üzerine ilk fikirlerini açıkladı. Ancak o dönemde DNA'nın çift sarmal yapıda olduğundan şüphe duymakla birlikte emin olacak kadar bulguya sahip olmadığından bu çalışmasını anons etmedi. Nihayetinde 1953 yılında Rosalind'ın izni ve bilgisi olmadan X-ışınları ile görüntüleyerek toplamış olduğu ve Watson'a sonrasında 'Ağzım açık kalmıştı.' yazdırtacak verileri gösterdi. Sonrasında Rosalind'in çekmiş olduğu fotoğraflar ile bize Watson-Crick Dna çift sarmal modeli olarak öğretilecek olan DNA heliks yapısı Watson ve Crick tarafından kısa sürede yazılan bir makale ile açıklandı ve Nature (25 nisan 1953) dergisinde yayınlandı. Crick makalesinde sondan ikinci cümlesinde Rosalind'e teşekkür etti. Rosalind X IŞINLARI ile çalışmalarının bedelini yumurtalık kanseri ile ödedi ve 1958'de 37 yaşında hayata veda etti. Rosalind'in ise bu başarıdaki emeğine hiçbir zaman saygı duyulmadı.
İNSANLIĞA AİT 400 BİN YILLIK DNA BULUNDU
Nature dergisinde yayımlanan bir araştırmada,400 bin yıllık bir insan iskeletinin uyluk kemiğinde Dna bulunduğunu açıkladı.Söz konusu kemik İspanya'da bulunan ve eski döneme ait 28 insanın kalıntılarını içeren 'Kemik Çukuru' ndan edinildi. Şimdiye dek en eski insan Dna'sının 70-80 bin yıl öncesine dayanıyordu.
İspanya'nın kuzeyinde Burgos kentinde bir mağarada bulunan ve 20 yıldan daha fazla süredir çalışılan insan kalıntılarının Orta Pleistosen (buzul çağının yaşandığı jelojik zaman dilimi) adı verilen döneme ait olduğu düşünülüyor. Konu hakkında açıklama yapan uzmanlar bu keşfin Neanderthaller'in evimini anlamamıza yardımcı olabileceğini belirttiler. Neanderthaller,yaklaşık günümüzden 200 bin ile 28 bin yıl önce yaşayan büyük insansılar familyasına ait türlerdir. Neanderthaller ilk insanlar olarak bilinirler ve günümüzde modern insanların iskelet yapısından kısman farklılıklara sahiptirler. Neanderthallerin insanların yaşam alanlarını işgal etmesi sonucu ve onları öldürmesi,buzul çağının sona ermesi ile adapte olamamaları,besin kaynaklarını değişmesi gibi sebeplerden dolayı yok oldukları düşünülmektedir.Bazı bilim insanlarına göre aslında teknik olarak yok olmadıklarını,ardı arkası kesilmeyen çiftleşmeler sonucunda homosapiens içerisinde asimile oldukları bile düşünülmektedir.
KAYNAK
yumurtaliekmek.com/dunyanin-en-eski-dnasi
yumurtaliekmek.com/insanliga-ait-400-bin-yillik-dna-bulundu
yumurtaliekmek.com/dna-nedir-ne-ise-yarar
onedio.com
Ben Bilmem Genim Bilir Katie Mckissick Syf 49
Yazan: Büşra UÇAR
Yorumlar